İnfertilite (kısırlık), çiftin 1 yıl boyunca düzenli olarak kontrasepsiyon olmadan cinsel ilişkiye girmesine rağmen gebelik elde edememesi durumudur. Kadının 35 yaşını doldurmuş olması durumunda gebelik elde etmek için bekleme süresi 6 aya indirilmektedir. Kısırlık her 100 çiftten 15-20'sinde görülür ve ne yazık ki kadın yaşının ilerlemesiyle daha sık görülür. 35 yaşın üzerindeki kadınlarda ve kısırlık (kısırlık) öyküsü olan çiftlerde, daha ileri araştırmalara ve uygun tedavi seçeneklerine derhal başlanmalıdır.
Yumurtalıklar, dişi cinsel (üreme) hücrelerini içeren ana organlardır. Çıplak gözle ve hatta ultrasonografiyle görülemeyecek kadar küçük milyonlarca kadın üreme hücresi içerirler. Bu hücrelerin belirli bir yaşam süresi vardır ve yaşamlarının her aşamasında farklı boyut ve özellikler kazanırlar. Yumurtalıklarda bulunan dişi yumurtalara “folikül” denir.
Sağlıklı bir kadının yumurtalıklarında (sağ ve sol), menstruasyonun ilk üç gününde yaklaşık 8-10 yumurta (oosit) antral foliküllere dönüşür ve böylece döllenebilirler. Antral foliküller 2-7 mm boyutundadır ve boyutları ultrason görüntüleme ile ölçülebilir. Bu yumurtaların olgunlaşması için beyin FSH adı verilen bir hormon salgılamaya başlar ve bu hormonun etkisi altında antral foliküller büyümeye başlar. Bu foliküllerden biri daha hızlı büyür ve bu hormonun beyinden salgılanmasını engelleyerek diğer antral foliküllerin daha fazla olgunlaşmasını engeller.
Ancak; Yumurtlama için seçilen baskın kadın cinsiyet hücreniz olan yumurtayı (oosit) içeren ilk hücre olgunlaşmaya devam edecektir. Seçtiğiniz yumurta bir yandan rahmin iç yüzeyini hazırlayacak, kalınlığını artıracak ve embriyonun büyümesine uygun hale getirecek hormonları salgılar. Öte yandan önceden belirlenmiş bir şekilde büyümeye devam ederek boyutunu her geçen gün 1-1,5 mm artırmaktadır. Son olarak seçilen bu folikül adet döneminin 13. ve 15. günleri arasında çatlar (yumurtlama) ve içindeki dişi üreme hücresini serbest bırakır. Bu aslında germ hücresini rahim tüpüne iten bir tür küçük patlamadır. Tüpün ucundaki tüylü yapılar yumurtayı yakalayıp içeri alır.
İçerisindeki yumurta, tüpün içindeki kıl gibi yumuşak süpürgelerin hareketleriyle ileri doğru ilerlemeye başlar. Ne yazık ki bu yumurtanın ömrü sadece 1 gündür. Çift cinsel ilişkiye girdiğinde, erkek üreme hücreleri (spermler) rahmin girişinde (rahim ağzı) bırakılır. Daha sonra kendi enerjilerini kullanarak yollarında ileri doğru yüzmeye başlayacaklar. İlk önce rahim ağzı kanalına ulaşacaklar, ikinci olarak rahim boşluğuna ulaşacaklar ve ardından tüp içinde ilerleyerek dişi üreme hücresini (yumurta veya oosit) dölleyecekler (döllenme); sadece bir gün hayatta kalacak.